SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CUM’A

<< 493 >>

باب: المشي إلى الجمعة.

18. Cuma Namazına Yürümek

 

-وقول الله جل ذكره: {فاسعوا إلى ذكر الله} /الجمعة: 9/.ومن قال: السعي العمل والذهاب، لقوله تعالى: {وسعى لها سعيها} /الإسراء: 19/.وقال ابن عباس رضي الله عنهما: يحرم البيع حينئذ. وقال: عطاء: تحرم الصناعات كلها. وقال إبراهيم بن سعد، عن الزهري: إذا أذن المؤذن يوم الجمعة، وهو مسافر، فعليه أن يشهد. فاسعوا إلى ذكر الله

 

Hemen Allah'ı anmaya koşun [Cuma, 9] âyeti ve âyette geçen (ve koşun diye tercüme edilen) فاسعوا kelimesinin amel ve gitmek anlamına geldiğini söyleyenler. -Abdullah İbn Abbâs şöyle demiştir: "Bu vakit girdiğinde alışveriş yapmak haram olur." -Atâ şöyle demiştir: "Bu vakitte her türlü iş ve meslek ile uğraşmak haram olur." -İbrahim ibn Sa'd İmam ez-Zührî'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Müezzin Cuma ezanını okuduğunda kişi yolcu olsa bile namazı kılması boynunun borcudur."

 

حدثنا علي بن عبد الله قال: حدثنا الوليد بن مسلم قال: حدثنا يزيد بن أبي مريم قال: حدثنا عباية بن رفاعة قال: أدركني أبو عبس، وأنا أذهب إلى الجمعة، فقال: سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول: (من اغبرت قدماه في سبيل الله حرمه الله على النار).

 

[-907-] Ubâde İbn Rufâa'dan nakledilmiştir: "Bir defasında ben Cum'a namazına giderken Ebu Abs arkamdan yetişti ve şunları söyledi: Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in: "Kimin ayakları Allah yolunda tozlanırsa Allah (c.c.) o kişiyi cehenneme haram kılar. buyurduğunu işittim.

 

Tekrar: 2811

 

 

حدثنا آدم قال: حدثنا ابن أبي ذئب: قال الزهري، عن سعيد وأبي سلمة، عن أبي هريرة رضي الله عنه، عن النبي صلى الله عليه وسلم.وحدثنا أبو اليمان قال: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرني أبو سلمة بن عبد الرحمن: أن أبا هريرة قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول:(إذا أقيمت الصلاة فلا تأتوها تسعون، وأتوها تمشون، عليكم السكينة، فما أدركتم فصلوا، وما فاتكم فأتموا).

 

[-908-] Ebu Hureyre (r.a.)'den nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: "Namaz için kamet getirildiğinde namaz'a aceleyle koşarak gelmeyin. Tam bir vakar ve sükunet içinde yürüyerek gelin; yetişebildiğiniz kadarını kılın, yetişemediğiniz kısmı ise daha sonra tamamlayın."

 

 

حدثنا عمرو بن علي قال: حدثني أبو قتيبة قال: حدثنا علي بن المبارك، عن يحيى بن أبي كثير، عن عبد الله بن أبي قتادة، لاأعلمه إلا عن أبيه، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (لا تقموا حتى تروني وعليكم السكينة).

 

[-909-] Ebu Katâde (r.a.), Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Beni görünceye kadar ayağa kalkmayın ve üzerinizde tam bir vakar ve sükunet olsun."

 

 

AÇIKLAMA:     İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: "Cenâb-ı Hakk Cuma namazını farz kılan âyette hem namaza koşmayı emretmiştir hem de bu vakitte alışveriş yapılmasını yasaklamıştır. Bu da âyette geçen koşmak kelimesinin amel ve itaat anlamına geldiğini göstermektedir. Çünkü âyette âhirete yönelik bir amel ile alışveriş ve diğer iş kolları gibi dünyevî ameller birbiriyle karşılaştırılmıştır. Özetle söylemek gerekirse burada emredilen âhiret işine koşmak olduğu halde buna karşılık ya­saklanan dünyevî işlere koşmaktır."

 

İmam Buharı bu konu başlığı altında "Namaza aceleyle koşarak gelmeyin. Tam bir vakar ve sükunet içinde yürüyerek gelin" hadisine de yer vermiştir. Maksadı ise âyette emredilen koşmak ile hadiste yasaklanan koşmanın birbirin­den farklı olduğuna işaret etmektir. Zira âyetteki koşun emri, gidin anlamında tefsir edildiği halde hadisteki koşmak kelimesine aceleyle yürümek anlamı veril­miştir. Nitekim hadîs-i şerîfte de koşmak yerine vakar ve sükunet içinde yürüye­rek namaza gidilmesi emredilmiştir.

 

Cuma Ezanı Okunurken Alışveriş Yapmak

 

İbn Abbâs'ın "bu vakit girdiğinde alışveriş yapmak haram olur" diye ifade et­tiği görüş, namaz için ezanın okunduğu zamanı anlatır. Alimlerin çoğunluğu da bu görüştedir; ezan okunduğu zaman alışveriş yapmak haramdır. Fakat bu âlim­lere göre söz konusu ezan imam hutbeye çıkınca okunan ezandır ve bu ezan okununca alışveriş haram olur. Çünkü Resul-i Ekrem zama­nında okunan ezan sadece bu ezandır. Dolayısıyla burada güneş tepe noktasın­dan batıya doğru kaydığında okunan ezan söz konusu değildir; bu durumda yapılan alışveriş mekruh olmakla birlikte caizdir.

 

Hanefîler'e göre bu alışveriş mutlak olarak mekruhtur ve haram değildir.

 

Fakat bu konuda görüş ayrılığına düşülen bir nokta vardır: Ezan okundu­ğunda alışveriş yapmak haram olmakla birlikte yapılan alışveriş geçerli (sahih) midir? Bu soruya olumlu cevap veren âlimler bulunduğu gibi alışverişin geçersiz olduğunu söyleyenler de vardır. Bu konudaki görüş ayrılıkları "Bir konu hakkın­daki yasaklama (nehy) mutlak olarak fesadı gerektirir mi gerektirmez mi?" şek­linde ifade edilen usul meselesine dayanmaktadır.

 

Atâ'nın "Bu vakitte her türlü iş ve meslek ile uğraşmak haram olur" şeklinde İfade edilen görüşü Ebu Humeyd'in tefsirinde mevsul olarak zikredilmiştir: "Cu­ma namazı için ezan okunduğu zaman boş işlerle uğraşmak, alışveriş yapmak, her türlü iş ve meslek ile uğraşmak, yatmak, cinsel ilişkide bulunmak ve yazı ile meşgul olmak haramdır." Alimlerin çoğunluğunun görüşü de bu yöndedir.

 

Yolcunun Cuma Namazı Kılması

 

İbrahim İbn Sa'd'ın Zührî'den naklettiği: "Müezzin Cuma ezanını okudu­ğunda kişi yolcu olsa bile namazı kılması boynunun borcudur" şeklindeki görüş hakkında İbnü'l-Münzir: "Bu, ilim ehli arasında adeta üzerinde görüş birliği bulunan bir meseledir. Çünkü Zührî'nin bu görüşü hakkında farklı yorumlar vardır. Şihâb ez-Zührî'nin görüşüyle ilgili farklı yorumlar şöyledir:

 

a. İbn Şihâb'ın bu sözü "Yolcuya Cuma namazı yoktur" diye de nakledilmiştir. Buna göre İbn Şihâb, yolcuya Cuma namazı kılmak vacip değildir demek istemiştir.

 

b. İbn Şihâb'ın bu sözü yukarıda zikredildiği gibi "Namazı kılması boynunun borcudur" diye rivayet edilmiştir ve dolayısıyla Cuma   namazını kılmanın müstehap olduğu kasdedilmiştir.

 

c. Burada özellikle bir kimsenin yolcu iken Cuma namazı kılınan bir yerleşim birimine vardığında ezanı duyup namazı kılması kasdedilmiştir. Bu yönüyle yolcunun mutlak olarak Cuma namazını kılması gerektiği ve gelip geçerken uğradığı bir şehirde zeval vaktinden önce yolculuğa çıkmasının haram olduğu sonucu çıkarılamaz.

 

Öyle anlaşılıyor ki İmam Buhârî'nin tercih ettiği ihtimal de bu son ihtimaldir, zaten İmam Buhârî'nin Cuma namazının farz olduğunu ortaya koyan âyeti mutlak olarak zikretmesi yani yolcu ile mukîm arasında herhangi bir ayırıma gitmemesi de bu görüşümüzü desteklemektedir.

 

İbnü'l-Münzir, Resulullah (s.a.v.)'in Arafat'ta Cuma günü Öğle ve ikindi namazlarını cem ederek kıldığına dair rivayete dayanarak yolcudan Cuma amazının düşeceğini söylemiştir. Gerçekten de bu rivayetteki Resulullah'ın fiili yolcunun Cuma namazı kılmakla yükümlü olmadığını göstermektedîr ve bu sahih bir uygulamadır. Ancak bu hüküm benim yukarıda zikrettigim İhtimalin dikkate alınamayacağını göstermez. Zira aralarında herhangi bir karşıtlık söz konusu değildir.

 

İbn Reşîd konu hakkında şu değerlendirmede bulunmuştur: "Yolcuya Cuma namazının gerekli olmaması hükmündeki İncelik şudur; Yolcu gideceği yere ulaşma amacında olduğu için namaza telaşlı bir şekilde gidecek ve aceleyle namazını kılacaktır. Bu da namaza giderken vakar ve sükunet içinde gitme emrine terstir."

 

Burada İmam Buhârî Cuma namazına koşmak ile diğer namazlara koşmak arasında bir fark bulunduğunu muhataplarına hissettirmeye çalışmıştır. Zira diğer namazlara koşarak aceleyle gitmek kişiyi yorduğu İçin namaza başlandığında nefes nefese kalmaya yol açar. Bu ise kişinin namazı huşu içinde kılmasına engel olur. Fakat Cuma namazına koşmak bundan farklıdır. Çünkü Cuma cemaati genel olarak henüz namaz için kamet getirilmeden önce mescide ulaşır ve dinlenmeye, dolayısıyla nefesini toparlamaya fırsat bulur. İşte İmam Buhârî bu ayetleri zikrederken Cuma namazı ile diğer namazlar arasındaki ayırıma dikkat çekmek İstemiş fakat aralarında şöyle bir ortak nokta bulunduğunu vurgula­maya çalışmıştır: "Kişinin namaza giderken üzerindeki vakarın kaybolmasına yol açan her hareketten kaçınılmalıdır ve bu yönüyle Cuma ile diğer namazlar ara­sında fark yoktur."  Allah her şeyin en doğrusunu bilir.